10746,98%0,04
40,59% 0,02
47,10% 1,43
4394,42% 2,22
7018,29% 1,30
Törene Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yanı sıra, bölge valileri, milletvekilleri, üst düzey bürokratlar ve çok sayıda davetli katıldı. Bayraktar, törende yaptığı konuşmada, projenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye’de yaşamın normalleşmesine yönelik vizyonu doğrultusunda geliştirildiğini belirtti.
Bayraktar: Suriye’de 5 milyon haneye elektrik ulaşacak
Bakan Bayraktar, Türkiye’nin 2017 yılından bu yana Suriye’de muhaliflerin kontrolündeki bölgelere sekiz farklı noktadan elektrik sağladığını hatırlatarak, şimdi ise ilk kez doğrudan doğal gaz aktarımının başladığını açıkladı. Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR ile yapılan swap anlaşması çerçevesinde, Azerbaycan gazı Türkiye üzerinden Suriye’ye ulaştırılacak. Projenin finansmanını ise Katar üstlendi.
Bayraktar, “Bu hat üzerinden ilk etapta Halep ve Humus’ta bulunan elektrik santralleri yeniden devreye alınacak. Gaz sevkiyatıyla birlikte Suriye’nin elektrik üretim kapasitesinde 1200 megavatlık bir artış öngörüyoruz. Günlük 6 milyon metreküpe ulaşması beklenen gaz akışıyla, yaklaşık 5 milyon haneye enerji sağlanacak,” dedi.
Enerji güvenliği ve bölgesel istikrar hedefleniyor
Yavuzlu Ölçüm İstasyonu’ndan başlayan doğal gaz akışıyla Suriye’deki enerji altyapısının yeniden inşasına katkı sağlanması amaçlanıyor. Halep ve Humus gibi savaşın büyük zarar verdiği şehirlerdeki enerji üretiminin yeniden devreye alınması, hem elektrik ihtiyacını karşılayacak hem de sanayi ve tarımsal üretimin yeniden canlanmasına olanak tanıyacak.
Proje, sadece enerji arzı açısından değil, aynı zamanda insani yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve Türkiye sınırına yakın bölgelerde istikrarın sağlanması bakımından da kritik önem taşıyor. Bayraktar, “Suriye’de yaşamın yeniden inşası için Türkiye her türlü desteği vermeye hazırdır. Bu proje, sadece enerji değil, barış ve kalkınma hattıdır” ifadelerini kullandı.
Katar’ın finansal katkısı, Azerbaycan’ın enerji desteği
Projeye dair dikkat çeken bir diğer unsur ise uluslararası iş birliğinin boyutu oldu. Azerbaycan’ın enerji tedarikini sağladığı, Katar’ın ise finansal desteği üstlendiği proje, üç ülke arasında stratejik bir iş birliğini de simgeliyor.
Enerji uzmanları, swap anlaşmaları sayesinde Türkiye’nin bölgesel enerji merkezi olma rolünün daha da güçlendiğine dikkat çekiyor. Türkiye’nin hem Avrupa’ya hem de Orta Doğu’ya enerji geçişi sağlayan bir ülke olarak, bu tür stratejik yatırımlarla etkisini artırdığı vurgulanıyor.
Yerel halk ve Suriyeli muhaliflerden destek
Törene katılan bölge halkı ve Suriye’nin kuzeyinden gelen yerel yöneticiler, projenin bölgedeki hayat koşullarını doğrudan etkileyeceğini ifade etti. Elektrik sıkıntısı nedeniyle yıllardır üretim yapamayan birçok tesisin yeniden faaliyete geçmesi bekleniyor.
Projeyle birlikte gözler enerji diplomasisine çevrildi
Türkiye-Suriye doğal gaz hattı, savaş nedeniyle tamamen tahrip olan Suriye enerji altyapısının yeniden inşasında önemli bir aşama olarak görülüyor. Enerji sevkiyatının başlamasıyla birlikte bölgede ticaretin, tarımın ve sanayinin yeniden canlanması hedefleniyor.
Türkiye’nin Suriye’deki insani ve altyapı destekleri uzun süredir devam ederken, bu projenin yeni bir aşamayı temsil ettiği belirtiliyor. Uzmanlar, ilerleyen süreçte benzer projelerin su, ulaşım ve telekomünikasyon gibi alanlara da genişletilebileceğini öngörüyor.