9576,83%-0,95
38,86% 0,15
43,75% 0,10
4039,74% 0,26
6578,60% -0,35
“Katliamla sonuçlanan bir ittifakı örnek göstermek kabul edilemez”
Kurtulmuş’un konuşmasında yer alan, “1514’te Çaldıran’da yapılan ittifak, Anadolu’daki Müslüman toplulukların başının daha dik bir şekilde dolaşmasına, esenlik ve birlik içerisinde birlikte var olmasını sağlamıştır” sözlerine atıfta bulunan HDK, on binlerce Alevi’nin katledildiği bir tarihsel olayın, günümüz siyasi süreci için örnek olarak sunulmasını kabul etmediklerini vurguladı.
“Barış, katliamların yüzleşilmesiyle sağlanır”
HDK açıklamasında, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısını hatırlatarak, sürecin amacının “çatışmaların sona ermesi, eşit yurttaşlık, demokratik cumhuriyetin inşası” olduğunu ifade etti. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Yürütülen sürecin amacı; tarihsel katliamlarla yüzleşmek, bu katliamların bugüne uzanan sonuçlarını ortadan kaldırmak, toplumu kutuplaştıran olaylardan ders çıkarmak ve bir daha yaşanmamaları için ortak belleğe kazımaktır. Numan Kurtulmuş’un açıklamaları, bu anlayışla tamamen çelişmektedir.”
“Meclis Başkanı sıfatıyla kabul edilemez bir açıklama”
Açıklamada, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin başkanı sıfatıyla Numan Kurtulmuş’un bu açıklamaları yapmasının özellikle barış süreci bağlamında son derece sorunlu olduğu kaydedildi. HDK, Kurtulmuş’u şiddetle kınadığını belirterek, “Bu tür açıklamalar, kutuplaşmayı derinleştirir, toplumsal barışa zarar verir ve demokratik çözüm sürecini sekteye uğratır” ifadelerini kullandı.
“Barış süreci, tüm halklar ve inançlar için eşit yaşam teminatı olmalı”
Ortak yaşam vurgusu yapılan açıklamada, yalnızca Türk ve Kürt halklarının değil, Ortadoğu coğrafyasında yaşayan tüm halklar ve inançların eşit, özgür ve demokratik koşullarda bir arada yaşayabileceği bir zemin inşa edilmesi gerektiği belirtildi.
“Bugün, tüm halkların ve inançların eşit yurttaşlar olarak barış içinde yaşayabilmesini sağlayacak demokratik zemini koruma günüdür. Bu sorumluluk en çok da Meclis’i temsil eden kişilere düşmektedir.”
Açıklama, toplumsal barışın ancak sorumlu, kapsayıcı ve tarihi yüzleşmelerden kaçınmayan bir siyasetle inşa edilebileceği vurgusuyla sona erdi.
Kaynak : PHA