“2B alanlarında kayıt dışılığa son vereceğiz”
Tapu ve Kadastro teşkilatının modernizasyon çalışmalarına dikkat çeken Kurum, mülkiyet hakkı bekleyen milyonlarca vatandaş için yeni bir adım atıldığını belirterek şunları söyledi: “Tapu teşkilatımızla kayıt altına alınmamış tek bir metrekare 2B alanı bırakmayacağız. Orman vasfını yitirmiş tüm alanlarda tespit çalışmalarını bu yıl sonuna kadar tamamlayacağız. Bu alanların kullanıcılarını süratle belirleyecek ve yıllardır tapu bekleyen vatandaşlarımıza tapularını kazandıracağız.”
“14 bin kilometrekarelik alan tescillenecek”
Bakan Kurum, yürütülen çalışmalarla sadece mülkiyet değil, üretim ve ekonomik istikrarın da hedeflendiğini belirterek şöyle devam etti; "Üç ay içinde İstanbul’un karasal büyüklüğünün yaklaşık üç katına denk gelen 14 bin kilometrekarelik bir alanı tespit ederek bir yıl içinde tescil edeceğiz. Bu arazileri tarım, turizm, sanayi ve kentsel dönüşüm ihtiyaçları için kullanacağız. Hem üretimi hem istikrarı artıracak, Türkiye ekonomisine güç kazandıracağız.”
“Konut fiyatları dengelenecek, vatandaş ilk evine ulaşabilecek”
Kurum, tescili yapılacak alanların aynı zamanda sosyal konut ve kentsel dönüşüm projelerinde kullanılacağını vurgulayarak; "Bu alanları kentsel dönüşümde rezerv alan olarak kullanacak, kat karşılığı ilk evini alacak, iş yerini kuracak vatandaşlarımıza ucuz arsa desteği sağlayacağız. Böylece hem konut fiyatlarını hem kiraları düşürmeye katkı sunacağız.” diye konuştu.
Taşınmaz Değerleme Sistemi geliyor
Konuşmasında yapay zeka destekli taşınmaz değerleme sistemine de değinen Bakan Kurum, yatırım kararlarında şeffaflığı ve bilgiye erişimi artıracaklarını söyleyerek; "Vatandaşımız taşınmazın piyasa değerini sokak sokak karşılaştırabilecek. Yatırımın getirisini, maliyetini, satış potansiyelini sistemden öğrenebilecek. Bu sayede piyasalardaki spekülatif manipülasyonların önüne geçilecek, vatandaş yatırım kararlarını en doğru ve şeffaf şekilde verecek.” dedi.
“Deprem riski yüksek alanlar dijital olarak izlenecek”
Kurum, afetlere hazırlık konusunda İstanbul’dan başlayarak tüm Türkiye’yi kapsayan dijital bir dönüşüm hedeflediklerini belirterek şöyle devam etti; "İstanbul’daki riskli yapıların takibi dijital ortamdan anlık olarak yapılabilecek. Belediyelere bu veriler sunularak, dönüşüm süreci hızlanacak. 2026’da İstanbul’dan başlayarak 2027’nin ortasına kadar Türkiye genelinde bu sistemi tamamlayacağız.”
Kurum, hedefin sadece afet hazırlığı değil, aynı zamanda ekonomik verimliliği artıran bir dijital entegrasyon olduğunu vurguladı. Yeni sistemin hem yatırımcıya hem vatandaşa güvenli, şeffaf ve hızlı hizmet sağlayacağını dile getirdi.
