11347,70%0,30
40,83% 0,12
47,84% 0,95
4431,67% 0,84
7119,18% 0,73
Sendikalar adına yapılan ortak açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde başlayan protesto sürecinin sonuç alınana kadar sürdürüleceği belirtildi. Türk-İş ve Hak-İş yöneticileri, kamu çalışanlarının geçim sıkıntısının görmezden gelindiğini ifade ederek, toplu iş sözleşmesi tekliflerinin müzakere edilebilir bir düzeyde olmadığını vurguladı.
Konfederasyon tarafından duyurulan eylem planına göre, 26 Haziran 2025 Perşembe günü sabah saatlerinde tüm illerde iş yerlerinin 500 metre yakınında servislerden inilecek, iş yeri önlerinde ortak bildiri okunacak. Ardından kamu işçileri öğlene kadar işlerinin başında çalışmama hakkını kullanacak.
Adıyaman’da da şube önünde bir araya gelen kamu emekçileri basın açıklamasıyla tepkilerini duyurdu. Türk-İş’in mesajında, “Sayın Üyemiz, Türk-İş Konfederasyonumuzun almış olduğu eylem kararı gereği 26 Haziran 2025 Perşembe günü işyerlerine gidilerek öğlene kadar işinin başında çalışmama hakkı kullanılacaktır” ifadeleri yer aldı.
Adıyaman’daki açıklamada şu ifadeler öne çıktı: “Bu teklifiniz emeğimizi yok saymaktır. Maaşlarımızla bir haftayı bile çıkaramıyoruz. Kiralar uçmuş, faturalar gelirken elimiz titriyor. Geçinemiyoruz, susmuyoruz, geri adım atmıyoruz. Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz!”
Eylemler Temmuz ayında da devam edecek
Konfederasyonun açıkladığı takvime göre temmuz ayı boyunca Türkiye’nin dört bir yanında eylemler sürdürülecek. 1, 3 ve 8 Temmuz tarihlerinde şehir merkezlerinde basın açıklamaları yapılacak; 17 Temmuz’da ise bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirilecek. 81 ilde AK Parti İl Başkanlıkları önünde de kamu çalışanları seslerini duyuracak.
Türk-İş tarafından yayımlanan bildiride, kamu işçisinin taleplerinin karşılık bulmaması halinde grev seçeneğinin de gündeme gelebileceği belirtilerek, “Artık yeter! Bu böyle gitmez! Onurlu bir yaşam, adil bir ücret, güvenceli bir gelecek istiyoruz” denildi.
Sendika yetkilileri, yürütülen eylemin yalnızca kamu işçilerinin değil, tüm çalışanların ve halkın adalet talebinin bir yansıması olduğunu belirterek, “Bu mesele yalnızca kamu işçisinin değil, herkesin meselesidir. Toplumsal barış için taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz” açıklamasında bulundu.
