Bedriye GÜLLÜ

Tarih: 26.09.2020 15:50

GAFİL ALDANDIM ŞU DÜNYA'NIN RENGİNE...

Facebook Twitter Linked-in

Bir çiçeğin suyu görmesi misaliydi dünya alemine dalışım, beni sevgiyle büyütüp şu bedenime can verenin ebedi kalacağını zannetmek gibiydi ömrüm... Bir tohum, bir hurma çekirdeği idi toprağa değdiğinde, güneşle ilk kez tanışmanın verdiği heyecan vardı bakışında insanın. Her şeye sıkıca bağlanacak ve bedenini sıcacık saran alemden hiç vazgeçmeyecek ve toprağa sımsıkı sarılacağına tüm ruhuyla teslim edilmiş halde inanmıştı. Gün geçtikçe kendisine can veren dünyaya iyice alışıp sevmenin verdiği heyecanla, kendine mesken eylemişti insanoğlu, ebedi olmayan, can verip yeşerttiği gibi, kendisini soldurup tekrardan bir dirhem kabuk edeceğini çoktan unutuvermişti. Zaman su misali akıp gidiyor ve bizler o suyun akıntısına kaptırmadan kendimizi, renk cümbüşüne dalıp gitmiştik. Bizim ruhumuza nakşedilmemiş miydi? Dünya'ya geliş gayemiz... Sen ait olmadığın bu misafirhanede neden ev sahipliği edersin? EY GAFİL İNSAN...

Bütün mesele buydu, evin sahibi biz değildik ve bir bardak çayın kaynamasını bekliyorduk, ince belli bardakta bir çay içip, gölgesine sığındığımız koca çınarın dibinden sıramız gelince kalkıp gidecektik. Geçici aleme yerleşip de mal mülk edinmek de neyin nesiydi? Biz kimdik? Kendimizle tanışmaya vakit mi yoktu, halbuki ne çok insan tanımış hayatımızda yer edindirmiştik. İşin garip yanı hiçbirini bir daha görememek üzere kaybetmiştik. Ah nefis, kalbinin gözünde kendini kaybetmiş nefis, dünyaya gelirken en aşık olunana, en sevilene güzel olana söz vermedin mi Dost'a...

İnsanoğlu yaradılış gayesini bildiği halde unutup yada unutmuş gibi yapıp meşguliyete daldı dünyanın, nerden gelip nereye gittiğini çoktan unutmuş vaziyette ve kendisine mükemmel halde verileni harabe etmiş vaziyette gidecekti Dost meclisine... Hadi gelin bi bakalım kalplerimize, ben bakamam efendim benim ne bakmaya cesaretim var ne de ilk gün ki gibi demeye yüzüm... Şu hadis ile değinelim konuya'' İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin o, kalptir.''(Buhari,İman,39;Müslim,Müsakat,107.)Nedir bu kalp? Yahut neden kalp? İnsan beyni de önemli değil miydi? İşte benim Dost'un huzuruna sağlam götürmem gereken mesuliyetini taşıdığım ,benim dünyada ki gölgem ...Her gün daha da yaklaştığımız ebedi aleme benim kalbim temiz deyip de heybeye hiçbir şey koymayan insan Gafilsin!!

İnsanlığın yeryüzünde var oluş süreci milyar yıldır, milyonlarca zenginin ayak bastığı gibi, milyonlarca fakirin geçtiği şu dünya bizleri renginin, ahenginin, cümbüşünün havasına kaptırmış, geldiğimiz yeri unutturduğu gibi geçmişimizi de unutturmaya niyetlenmiş, sakın aldanmayasın dünyanın benim kalbim temiz demesine, bir bakarsın ki şeytan misali benim kendisinden haberim yoktu der, ben onun bu milyon yılda geçen insanların arasında görmedim dediği an senin için muhasebe başlamış demektir. Cenneti kazanmak çok kolay bizler yanmakta ısrarcıyız. Cahil değilsin, aklın sahibi olan ALLAH c.c senin attığın ilk adıma arşın katları misali karşılık verir Bütün mesele olay bizde bitiyor, kalp temizlenir sen onu manevi işlerinle güzelleştirir, besler, büyütürsün. Fanisin bir avuç toprak misali ama kıymetlisin bir elmas, inci yakut gibi... Unutma sen Hakk'ın gücünün, kudretinin, nizamının, güzelliğinin tecelli bulmuş halisin. Beni alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberin, onun yüzü suyu hürmetine kainatı yaratanın sahibine sonsuz şükür edilmez mi?

Kalbinin içini görmen mümkündür ey gafil, temizliğini yılda bir değil gün battığı an yapmalısın kir birikirse temizliği zor olur bitiremeden süren dolar ise sana yazık olur…

(بسم الله الرحمن الرحيم)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —