11161,83%-0,25
42,58% 0,03
49,66% 0,16
5753,00% 0,29
9280,22% -0,16
"Ulus Devletlere Yönelik Sözler Kabul Edilemez"
ADD Genel Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Büyükelçi Barrack'ın kamuoyuna yansıyan ifadelerinin Türkiye'nin egemenliğine, laik Cumhuriyet yapısına ve ulus devlet anlayışına "açık müdahale niteliğinde" olduğu savunuldu. Açıklamada, Barrack'ın çeşitli konuşmalarında ulus devletleri İsrail için "tehdit" olarak nitelediği, Osmanlı'daki "millet sistemini en doğru model" olarak gösterdiği ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun 2026'da açılmasını hedeflediklerine ilişkin sözlerine yer verildiği belirtildi.
"1919'a Gönderme Pervasızlıktır"
ADD, açıklamasında Barrack'ın "Hazar petrol ve doğalgazına ulaşamıyoruz; 1919'dan beri ulus devletler bizi engelliyor" ifadelerini "ölçüyü kaçırmak" olarak nitelendirdi.
Açıklamada şu değerlendirmeye yer verildi:
"Bay Barrack biraz tarih okumalı; 9 Eylül 1922'nin, 23 Temmuz 1939'un, 20 Temmuz 1974'ün, 1 Mart 2003'ün ne anlama geldiğini öğrenmelidir. Büyükelçisi olduğu ülke henüz kurulmamışken bu topraklarda devletler kurulmuş, çağ açıp çağ kapatılmış, Sevr paçavrası yırtılıp atılmıştı. Türk Milleti ezelden beri hür yaşamış, kendisine zincir vurmaya kalkan her çılgına haddini bildirmiştir."

"Diplomatik Kurallar İhlal Edildi"
Açıklamada, Barrack'ın ifadelerinin Türkiye'nin: egemenliğine, üniter ulus devlet yapısına, Laik Cumhuriyete, Lozan Antlaşması'nın kazanımlarına, ülkenin iç işlerine müdahale niteliği taşıdığı öne sürüldü. ADD, söz konusu açıklamaları "devletin bağımsızlığına ve siyasal bütünlüğüne yönelik aleni saldırı" olarak niteledi.
"Siyaset Kurumu Gereken Yanıtı Vermelidir"
Dernek hem iktidara hem de muhalefete çağrıda bulunarak Türkiye'nin diplomatik teamüller çerçevesinde güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini savundu.
Açıklamada şu çağrı yapıldı:
"Ülkemizi yöneten ve yönetmeye talip olan siyaset kurumu, hak ettiği yanıtı vermelidir. Dışişleri Bakanlığımız bu şahsı 'persona non grata' ilan edip ülkesine göndermelidir."
ADD, 19 Temmuz 2025'te ABD Büyükelçiliği önünde de benzer bir çağrı yaptığını hatırlattı.

'Persona Non Grata' Ne Anlama Geliyor? Diplomatik Krizlerde En Sert Uyarı Mekanizması
Uluslararası ilişkilerde sıkça duyulan "persona non grata" ifadesi, diplomasi alanında bir ülkenin başka bir ülke temsilcisine uygulayabileceği en ağır yaptırımlardan biri olarak kabul ediliyor. Latince kökenli bu terim, Türkçede "istenmeyen kişi" anlamına geliyor.
Bir Diplomat Ülke Tarafından İstenmeyen Kişi İlan Edildiğinde Ne Olur?
Bir devlet, herhangi bir gerekçe göstermek zorunda olmadan, bir diplomat veya resmi temsilciyi persona non grata ilan edebiliyor. Bu karar ile birlikte ilgili kişinin:
-Diplomatik statüsü fiilen sona eriyor,
-Bulunduğu ülkeyi en kısa süre içinde terk etmesi isteniyor,
-O kişinin görevini sürdürmesi mümkün olmuyor.
Bu uygulama, ülkelerin diplomatik teamüller içinde verebileceği en sert siyasi tepkilerden biri olarak değerlendiriliyor.
Hangi Durumlarda Uygulanıyor?
Uzmanlara göre devletler bu kararı genellikle şu gerekçelerle alıyor:
-Diplomatik nezakete aykırı beyan ve davranışlar,
-Ev sahibi ülkenin iç işlerine müdahale,
-Casusluk faaliyetleri,
-Ülkenin egemenliğini zedeleyici açıklamalar,
-Diplomatik ilişkilerin güvenliğini tehlikeye atan tutumlar.
Hukuki Dayanak: Viyana Sözleşmesi'nin 9. Maddesi
1961 tarihli Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi, devletlere bu yetkiyi açık biçimde tanıyor. Sözleşmenin 9. maddesine göre ev sahibi ülke, herhangi bir açıklama yapmak zorunda olmaksızın, bir diplomatı persona non grata ilan edebiliyor.
Bu kararın ardından gönderen ülke ya diplomatı geri çağırıyor ya da başka bir isim görevlendiriyor. Aksi durumda diplomat, hukuken o ülkede kalmaya devam edemiyor.
Diplomaside En Sert Mesajlardan Biri
Dış politika uzmanları, persona non grata uygulamasının ülkeler arasında "geri dönüşü zor olan diplomatik gerilimlerin" işareti olduğunu belirtiyor. Bu adım, ilişkilerin ciddi biçimde zarar gördüğünü gösterirken, çoğu zaman iki ülke arasında yeni kriz başlıklarını da beraberinde getiriyor.
Kaynak : PERRE