Gazzede yaşanan insanlık dışı ablukaya dikkatleri çekmek amacıyla İHH İnsani Yardım Vakfı öncülüğünde bir yardım organizasyonu düzenlendi. Dünyanın birçok ülkesi, bu onurlu duruşa destek verdi. 32 farklı ülkeden 662 yolcunun yer aldığı Mavi Marmara Gemisine uluslararası sularda 31 Mayıs 2011 tarihinde İsrail tarafından müdahalede bulunuldu. Tamamen insani yardım malzemeleri taşıyan, tamamı silahsız ve sivil yolcuların bulunduğu gemiye, gerçek mermilerle saldırı yapılması sonucu, 10 vatandaşımız şehit olurken, onlarca yolcu da yaralandı.
Dünyanın gözü önünde düzenlenen bu pervasızca saldırı neticesinde İsrail hiçbir yaptırıma tabi tutulmadı, hiçbir yetkili ceza almadı. Haklının güçlü değil, güçlünün haklı olduğu bir sistem her zaman kaybetmeye mahkumdur.
İstendiği gibi olmasa da; dünyanın bir çok ülkesinde İsrail aleyhine davalar açıldı. Bu davalar neticesinde de 'şimdilik Türkiye, İspanya ve Güney Afrika' mahkumiyet kararları verildi. Türkiye'de de 10 vatandaşımızın bu anlamda şehit edilmesi nedeniyle İstanbul Adalet Sarayı'nda dava açıldı ve o dönem görevleri başında olan İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Şu aşamada; Türkiye tarafından bu yakalama kararının interpole bildirilmesi ve kırmızı bülten çıkarılması gerekmektedir. Malesef içimizdeki İsrailliler tarafından bu yasal işlemler sürekli engellenmektedir.
Birkaç gün önce İsrail Bayan Milli Basketbol Takımı ülkemizde Bayan Basketbol Milli Takımımız ile bir maç yaptı. Kamuoyu yoklaması yapılsa, halkımızın en az %90'ının karşı çıkacağı bu müsabakada Filistin hassasiyeti taşıyan bazı vatandaşlarımız 10 şehidimiz anısına Filistin bayrağı açmak istedi. Kraldan çok Kralcı, İsrailden çok İsrailci olan, içerisine Siyonizm kaçmış bazı yetkililerin talimatıyla güvenlik güçlerimiz tarafından 8 arkadaşımız gözaltına alındı. Allah aşkına şöyle bir düşünün. Uluslararası sularda 10 vatandaşımız şehit edilmiş, buna karşılık hiçbir İsrailli ne kendi ülkesinde, ne de başka herhangi bir ülkede gözaltına alınmamışken; katillere katil olduklarını hatırlatan insanlar gözaltına alınıyor ülkemizde. Bunu hiçbir şey izah edemez.
Böyle bir şeyin olmasını istemeyiz, fakat olaki o takım sporcuları ülkemizde öldürülseydi dahi, bu eylem İsrailin yaptığı cinayetten çok daha masumca olurdu. Çünkü;
1. Bizim vatandaşlarımız, hiçbir ülkeye ait olmayan uluslararası sularda öldürülürken ülkemizde bulunan bu sporculardan çok daha günahsızdı .
2. Öldürülen 10 vatandaşımıza karşı intikam alma duygusu İsrailin yaptığından daha insanidir.
Bugün, milli duygularla hareket etmenin öneminin daha çok anlaşıldığı şu siyasi ortamda, devşirme adamlarla yol alamayız. Fikri dışarda, zikri burada olanları bertaraf etmeliyiz. Eski Türkiye aklıyla yaşayanlara yol göstermeliyiz. Aksi halde birçok ülkenin ajanları ülkemizi terör örgütleri eliyle hallaç pamuğuna çevirmek için fırsat kollamaktadırlar.